GGPOKER

Her yıl, 7 milyondan fazla turist Monaco’daki belirli bir binanın önünde selfie çekiyor. Bu yer, dünyanın en eski ve en ünlü kumarhanelerinden biri olan Casino de Monte-Carlo’dan başkası değil. Burası Monaco’nun tacındaki mücevher ve ülkenin dünyanın “kumar cennetlerinden” biri olarak kabul edilmesinin nedeni.

Kumarhanenin günümüzdeki itibarı etkileyici olsa da, zengin tarihi de bir o kadar önemlidir. Bugün, kumarhanenin geçmişine, kraliyet ailesi tarafından kurulmasından zirveye hızlı yükselişine kadar derinlemesine bir dalış yapacağız.

1800’lerin Başları: Monaco’nun Kraliyet Ailesi

19. yüzyılın ilk yarısında, Monaco zor durumdaydı. Ülkenin vatandaşları kraliyet ailesinin aşırı vergilerini ödeyemiyordu ve durum kasvetli görünüyordu. Olası bir ayaklanma ile karşı karşıya kalan egemen Prens Charles III ve annesi Prenses Caroline bir çözüm aradılar.

Caroline, yakın zamanda küçük bir kaplıca kasabası olan Bad Homburg’u ziyaret etmişti. Fransız François Blanc tarafından kasabanın yöneticisi ile ortaklaşa işletilen son derece başarılı bir kumarhanesi vardı. Bunu duyan Monaco kraliyet ailesi, Blanc ile işbirliği önermek için iletişime geçti.

Blanc, kumarhanelerini popüler hale getirmek için alışılmadık yöntemler icat eden kurnaz bir iş adamıydı. Kumarbazların “bankayı kırarak” masadaki tüm parayı kazandıkları büyük bir gösteri yapardı. Blanc, masayı geçici olarak devre dışı ilan etmek için üzerine siyah bir örtü koyardı. Ardından, görevliler kasadan para getirip masanın rezervlerini doldururdu. Bir süre sonra, örtü kaldırılır ve masa tekrar faaliyete geçerdi.

Böylesine büyük bir törenle, kumarbazın şanslı kazancının haberi hızla yayılırdı. Bu, daha fazla insanı kumarhaneye çeker ve kuruluşun yeni kumarbazlardan kazançlarını geri kazanmasını sağlardı.

Başlangıçta, Blanc ailenin talebini reddetti. Diğer girişimciler onun yerini aldı ve ülkenin limanına bakan bir kumarhane kurdular. Ancak, kuruluş herhangi bir ilgi görmedi. İflasın eşiğinde olan aile, son bir kez başvurdu ve Blanc kabul etti.

1863: Blanc Yönetimi Devralıyor

1863’te, Blanc kumarhanenin müdürü oldu ve tesisleri iyileştirmek ve istediği gibi yönetmek için serbest bırakıldı. Karşılığında, Prens Charles III’e yıllık 150.000 frank ve kumarhanenin karının yüzde onunu verecekti.

Blanc’ın ilk işi, kumarhanenin bulunduğu bölgeyi “Monte Carlo” olarak yeniden adlandırmak oldu, bu isim prensin onuruna “Charles Dağı” anlamına geliyordu. 1869’a gelindiğinde, kumarhane o kadar başarılı oldu ki hükümet vatandaşları vergilendirmeyi bıraktı – ve hala da vergilendirmiyorlar.

1889: Prens Albert’in Yönetimi

Blanc’ın 1877’deki ölümünden sonra bile, kumarhane oğlu Camille sayesinde başarılı kaldı. Ancak, Prens Charles III Eylül 1889’da öldüğünde her şey değişti. Oğlu Albert, kumarhaneye şiddetle karşı çıktı ve kapatabilse kapatacağını iddia etti.

Elbette, kumarhane Monaco’nun ekonomisi için çok önemliydi ve Albert onu kapatamazdı. Ancak, yönetiminin birinci ayında her şey değişti. Albert, son derece zengin bir Amerikalı dul olan Alice Heine ile evlendi. Onun servetiyle, Albert artık kumarhaneye bağımlı değildi.

1891’e gelindiğinde, Monte Carlo için işler kötü görünüyordu. Prens, onu bir hastaneye dönüştürmeyi planlıyordu ve Camille Blanc kumarhaneyi Lihtenştayn’a taşımayı düşünüyordu. Albert’in kumarhaneyi kapatması neredeyse kaçınılmaz görünüyordu, ancak bir İngiliz iş adamı her şeyi değiştirdi.

1891: Charles Wells Bankayı Kırıyor

1891’in Temmuz sonundan Ağustos başına kadar, bir İngiliz iş adamı Monaco’da herkesin konuştuğu isim oldu. Adı Charles Deville Wells’ti ve bu ünü, rulet oynarken daha önce kimsenin görmediği kadar pervasızca oynamasından kazandı. Görünüşte sonsuz fonlarla, kalbiyle kumar oynadı ve kumarhane açık olduğu sürece oynadı.

Wells’in kumar çılgınlığının en şaşırtıcı yanı, işe yaramasıydı. Beş gün boyunca, bankayı kırarak inanılmaz on iki kez kazandı. O zamanlar, kumarhaneler fiş kullanmıyordu. Bu, Wells’in sürekli olarak yığınlarca banknot ve fiş içinde gömülü olduğu anlamına geliyordu ve herkesin dikkatini çekiyordu.

Wells toplamda 40.000 € kazandı – bu günümüzde 4 milyon €’ya eşdeğer. Tüm Britanya’da ünlü oldu, hatta besteci Fred Gilbert tarafından “Monte Carlo’da Bankayı Kıran Adam” şarkısında ölümsüzleştirildi.

Beş günlük kumar çılgınlığından sonra, Wells Monaco’dan ayrıldı ve birçok insan onun bunu nasıl başardığını merak etti. Gerçekten sadece şans mıydı? Wells rulette başarılı olmak için yeni bir yöntem mi icat etti? Yoksa sadece bir hileci miydi? Bu sorular, Wells birkaç ay sonra kumarhaneye ikinci kez döndüğünde ve ek olarak 20.000 € kazandığında bile cevaplanmadı.

Kesin olan bir şey vardı: Wells’in kumar maceraları Monte Carlo’nun popülaritesini fırlattı. Sayısız yeni ziyaretçi geldi, hepsi Wells’in başarısını tekrarlamaya çalıştı – ve başaramadı. Bu büyük büyüme karşısında, Camille Blanc Prens ile yeni bir sözleşme müzakere edebildi ve Monte Carlo’yu hayatta tuttu.

Günümüz: Monte Carlo Yaşamaya Devam Ediyor

Bugün, Monte Carlo’nun dünyanın en iyi kumarhanelerinden biri olarak itibarı devam ediyor. Yeni eklemeler ve genişlemelere rağmen, kumarhane hala orijinal Belle Époque dekorasyon tarzını kullanıyor. Monte Carlo, James Bond serisi gibi filmlerde sıkça kullanılarak ana akım medyada da yer alıyor.

Modern Monte Carlo hakkında en ilginç gerçeklerden biri, Monégasque olarak bilinen Monaco vatandaşlarının kumarhaneye girmesine izin verilmemesidir. Bu kumar yasağı, ülkenin daha fazla borca girmesini önlemek amacıyla Prens Charles III’ün yönetimine kadar uzanıyor.